Merhabalar. “Büyük Resim” konulu ilk yazımda aşağıdaki konulara değinmiştim:
- Blog sayfanızın amacını faydalı/yararlı/bilgilendirici/görüş sunan/soru-cevap yapan konulardan seçin.
- EAT ve YLYM Google için çok çok önemli kriterler. Blog sayfanızın uzmanlık-otorite-güvenilirlik konularında duyarlı olması gerek. İnsanların mutluluğunu, sağlığını, güvenliğini, finansal durumunu etkileyecek konulardan uzak durun. İşin diplomalı/sertifikalı uzmanı değilseniz!
- Google, 2019 yılından beri anahtar kelimelerinize değil amacınıza ve sunduğunuz içeriğin kalitesine bakıyor. Kaliteli yazılar yazın.
- Kaliteli içerik sunacağınız blog konusu için araştırmanızı iyi yapın. Blog konunuz; nasıl, ne kadar para kazanacağınızı belirler. Seçeceğiniz o özel konuda yazacağınız kaliteli içerik fark yaratacaktır.
- Tüm bu hususlarda hazır olduğunuzda kendinizi Google’a tanıtma zamanınız gelmiş demektir. Google; sayfanızı, yazılarınızı, yazılarınızın içeriğini ve sizi tanımak ister. Bunun için Google kontrollerine iyi hazırlanmak gerekir. Bu kontrollerden başarıyla geçmek için SEO tekniklerinin neler olduğunu anlamak, öğrenmek gerek.
SEO Rehberi serisi şu başlıklardan oluşacak;
- Blog sayfamda SEO
- Blog yazımda SEO
- Blog içeriğimde SEO ve yazarlar için SEO
Bu yazımda ilk konu başlığı ile başlıyoruz. Google ilk olarak sayfanızı kontrol edecektir.
Blog Sayfamda SEO
Biliyoruz ki, Google bir firma ve arama yapan tüm müşterilerini memnun etmek istiyor. Yani Google, arama yapan kişinin ilk sayfada ve ilk sıralarda çıkan cevaplardan birine tıkladığı andan, o sayfayı kapatana kadar geçecek süreden memnun kalmasını istiyor. Bu durumda sizce,
Google, blog sayfanızda neleri kontrol ediyor olabilir?
Akıl yürüterek, bence bazı cevapları buldunuz bile. Şu cevaplar gelmiştir aklınıza:
- Sayfamızın yüklenme hızını kontrol ediyor. Elbette ki sayfa hızlı yüklensin istiyor. Bir sayfaya tıkladınız, sayfa yüklenirken 4 saniyeden daha uzun bekler misiniz?
- Sayfamız güvenli mi, “https” var mı kontrol ediyor. Elbette sayfa şifrelenmiş yani güvenli olsun istiyor. Adres çubuğuna baktığınızda, sol üstte, o küçük kilit işaretini görmüyorsanız ve bu sebeple “bu sayfa güvenli değil” uyarısı alıyorsanız tıkladığınız sayfada kalır mısınız? Yoksa hemen geri tuşuna mı basarsınız?
- Sayfamızda gezinme ve bilgiye ulaşmak ne kadar kolay kontrol ediyor. Elbette sayfanızın tüm içeriğini kullanıcıların kolaylıkla ulaşabileceği şekilde sunmanızı istiyor. Aramada çıkan yazıya tıkladınız ve ilginizi çekti. Benzer bir yazı daha okumak istiyorsunuz. Ya da aynı konu da başka yazılar okumak istiyorsunuz. Ama sayfada o yazıları bulmak tam bir işkence. Bir daha aynı sayfaya döner misiniz?
Bu cevapları verdiyseniz, bu 3 cevap internette karşınıza çıkacak cevapların aynısı. Tebrikler!
Blog sayfamda SEO – Klasikler
Kalsikler şunlar:
Sayfa hızı |
Kullanıcı Güvenliği – SSL Sertifikası/https |
Kullanıcı Dostu Gezinti – Sayfa Haritaları ve Sayfada Gezinme |
Peki fark yaratacak detaylar yok mu? İyi kötü tüm rakipler bunları yapıyorsa Google rakipler arasından neye göre birini ilk sıraya yükseltiyor? Son bölümde bu konuya yakından bakacağız: Blog Sayfamda SEO – Görünmeyenler. İşte bu kısım bence gerçek bir SEO uzmanının fark yarattığı kısımlardan biri. Yani akıl yürütmek.
Şimdi gelin tek tek çok önemli olan klasiklere yakından bakalım.
1. Sayfa Hızı
Google için en önemli sayfa özelliği hızdır. Sayfanızın hızlı yüklenmesi gerekir. Kimse 4-5 saniye bir sayfanın açmasını beklemez. Bunu bilen Google böyle yavaş siteleri ilk sıralara tabi ki taşımaz.
Sayfanın yüklenme hızını hangi faktörler belirler?
- Sunucu hizmeti
- Sayfanızda kullanılan Tema
- Sayfanızda yüklü eklentilerin sayısı
- Yazılarınızda kullanılan resimler ve benzerleri.
- Sayfanızdaki reklamların yoğunluğu.
Sayfa hızını kontrol edebileceğiniz adresler şunlardır:
- Google tarafından sunulan hizmet:
https://developers.google.com/speed/pagespeed/insights/?hl=tr
- GTMetrix
- Pingdom
Blog Sayfamın hızı kaç olmalı?
Sayfanızın 3-4 saniye yükleme süresini aşmaması gerekir. 3 saniyenin altı yeterince hızlıdır! Masaüstü ve mobil için ayrı ayrı değerlendirmeyi unutmayın!
Sayfa hızıyla ilgili bir sorun yaşanıp yaşanmadığına Google Consel üzerinden bakabilirsiniz (bir sonraki yazımda bu konuya tekrar döneceğim). Blog sayfanızın yüklenme süresi 4 saniyeye yaklaştığında (aştığında) Google Consel üzerinden sorun uyarısı alırsınız. Yapabileceğiniz belli başlı kontroller ve teknik detaylarda kaybolmadan alabileceğiniz önlemler vardır.
Sayfa Hızı – Yapılacaklar Listesi
Sunucu hizmetini nereden alıyorum? | Sunucu hizmeti veren firmayla iletişe geçip Avrupa’da yerleşik sunucularda yer almak istediğinizi iletin. |
Sayfanızda kullandığınız temayı seçerken titiz davranın. | Tema seçerken özellikle tema açıklamalarında hızlı ve hafif (fast and light) özelliklerini arayın. |
Aklınıza gelecek her işlem için emin olun bir eklenti vardır. Ancak, eklentiler sayfanızı hem yavaşlatır hem de sayfanıza yapılacak saldırılara açık kapı bırakır. | İhtiyacınız olmayan hiçbir eklentiyi yüklemeyin. Örneğin sayfanızda iletişim formları kullanmak zorunda değilseniz formlarla ilgili eklentileri yüklemeyin/silin. |
Yazılarınızda ister çok ister az olsun tüm resimlerin yüklenme süresi vardır. Boyut arttıkça ve boyutlar farklılaştıkça bu süre artar. | Sayısı kaç olursa olsun (her yazıda en az bir kapak resmi olacaktır) resimlerinizi bir eklenti aracılığıyla sıkıştırın ve aynı ölçüyü kullanın. |
Günün sonunda amacımız blogla para kazanmak. Umarım en kısa zamanda sayfamıza reklam almaya başlayacağız. Çok titiz davranmamız gerek. Unutmayın sayfanıza eklediğiniz tüm reklamlar 3. taraflardan sağlanmaktadır. Reklamların sayısı ne kadar çok artarsa bu 3. Taraflardan gelecek cevapları bekleme süresi o kadar artacaktır. | Sayfanızda reklam koymanız gereken yerleri iyi belirleyin. Bu amaçla eklenti kullanmanız ve reklamların sayısını en etkin alanlarla sınırlı kalacak şekilde ayarlamanızı öneriyorum. |
Sunucu seçimi ile ilgili çok yapacak bir şey olmayabilir. Ama sunucu hizmetini almadan en azından firmaya Avrupa’da sunucunuz var mı? diye sorabilirsiniz (sunuculara ilişkin değerlendirme yazımı paylaşacağım). İkinci başlık olan tema seçimi ile devam edelim.
Sayfa Hızı – Tema Seçimi
ÖNEMLİ NOT: Aktaracağım bilgiler WordPress ile ilgili tecrübelerden oluşacaktır.
Bir çok kişi tema ararken “ücretsiz wordpress temaları” şeklinde arama yapmaktadır. Bunu anlıyorum ve ben de yaptım başlarda. Ancak, sizler de artık anlıyorsunuz ki daha önemli bir soru var:
Ücretsiz WordPress temaları arasından hangisi hızlı ve hafiftir?
Sayfanızın daha hızlı yüklenmesine katkıda bulunacak bazı tema özellikleri şunlardır:
- Temanın kendisi de bir eklentidir. Dolayısıyla öncelikle şunu belirtelim kullanmadığınız temaları silin. Daha önemli konu ise temanızın her şeyi yapmasını, göze çok hoş gelen animasyonlarla, efektlerle dolu olmasını tercih ederseniz temanın işleyişi de sayfanızı yavaşlatacaktır. Bu sebeple temaların “hafif/light” olması önemlidir. Yani Show yapmaya gerek yok. Tema sayfa hızını olumsuz etkilemesin ve temel fonksiyonlara cevap versin yeter.
- Lazy Load. Tembel yükleme seçeneği olarak isimlendirebileceğimiz bu özellik sayfanızda yer alan resimleri en baştan bir seferde yüklemek yerine ziyaretçinin gezintisine eşlik edecek şekilde yüklenmesini sağlamaktadır. Yani sayfanız resimleri en baştan değil zamanı geldikçe yükleyecektir. Bu durumda sayfanızda ilk açılış daha çabuk olacaktır.
- Temanızın hızlı ve hafif özelliklere sahip olup olmadığına, Tema detaylarından ulaşabilirsiniz. Özellikle geliştiricilerin demolarına bakıp gezinti yapmanız ve kullanıcıların yorumlarında bu konudaki yorumlara bakmanızı öneriyorum.
Sayfa Hızı – Blog Sayfam İçin Zorunlu Eklentiler Nelerdir?
Sayfa hızınızı belki de tema seçiminizden daha fazla etkileyecek konu sayfanız üzerinde çalışan eklentilerin sayısıdır. Mantığı çok basit. Sayfanızın tıklandığında yüklenmesi demek tüm o eklentilerin de çalışması, çalışmaya hazır olması demek. Doğal olarak bu hazırlık eklenti sayısı arttıkça artar ve sayfanızın hızını olumsuz etkiler.
Blog sayfam daha hızlı nasıl olur?
Gereksiz eklentileri kaldırın.
Sayfanıza değer katacağına inandım ve benim de kullandığım eklentilerin listesi şudur. Bu liste faydalı/yararlı bilgilendirici siteler için düşünülmüştür. Bir e-ticaret sayfasına farklı bakmanız gerekir.
- Google Site Kit. Hem Google’ın sizi sevmesini sağlayın hem de tüm Google araçlarını tek elden kullanın. Google analytics + Google Console + Ad Sense + Page Speed
- Sosyal Paylaşım Düğmeleri. Kaliteli yazılarınızın ziyaretçileriniz tarafından paylaşılması başınıza gelecek en iyi şeylerden biridir. Buna imkan verin. Bu tür eklentilerden benim kullandığım Simple Social Buttons. Bu eklenti ile watsup dahil tüm sosyal ağlarda yazılarınızı paylaşma imkanı kazanın.
- İlgili Yazılar. Ziyaretçilerinizin istediği yazılara kolay ulaşması çok önemli. Belirtmiştik zaten. Bunun için temaların sunacağı ilgili yazılar özelliği çoğu zaman yetersiz kalır. Benim kullandığım eklenti: Contextual Related Posts. Sayfalarımdan bakıp test edebilirsiniz.
- Sayfanızı güvenceye almalısınız. Her ne kadar sunucunuz bunu aldığınız pakete göre yapsa da siz de önlem alın. Sayfanızı her ay düzenli yedekleyin. Bu amaçla bir eklenti yükleyin. Benim kullandığım All in one WP migration.
- Yoast SEO. En meşhur SEO kontrol eklentisidir. Başlarda yüklemenizi şiddetle öneriyorum. Bu konuya “Blog yazımda SEO” konusunda tekrar döneceğiz ve detaylı inceleyeceğiz.
- Elbette ki resimlerinizi sıkıştıracak bir eklenti. Yeni favori Webcraftic Robin image compressor. Bu eklentinin en büyük olayı parasız ve sınırsız sıkıştırma imkanı vermesi. Bu konuda en meşhur eklentiler size aylık 100- 250 resim sınırı koyacaktır.
- Eğer sayfanızda yorumlar açık kalacaksa ve iletişim formu kullanacaksanız spam iletilere karşı Akismet Anti Spam eklentisi. Üyelik kısmına ilerlemeniz gerekecek ama e mail ile kayıt olmanız yeterli. İşe yarıyor. İletişim formunu çok basit oluşturmak için önerim WPForms Lite.
- Sayfanızda çalıştıkça database üzerinde fazlalık çöp (kaşeler) birikir. Bunları silmediğiniz zaman elle sayfanızda yaptığınız bazı değişiklikler güncellenmeyebilir. Düzenli temizlik iyidir. Bunun için ben LiteSpeed Cache kullanıyorum. Kullanımı çok basit olduğu için.
- Eğer bazı sayfalarınızda 404 Bu sayfa bulunamadı hatası çıkarsa bu sayfalarla ilgili yapacağınız en kolay işlem yeniden başka bir sayfaya yönlendirmek olacaktır. Bu gerekirse yüklenecek önemli bir eklenti: Redirection. (Blog yazımda SEO konusunda değinicem bu konuya).
- Amacımız para kazanmak olduğuna göre reklamların sayfaya yerleştirilmesi için de eklentilerden yararlanırız. Eklentisiz yapılması mümkündür ama temanısın koduna girip işlemler yapmak gerek. Hep dediğim gibi “teknik konulardan uzak” bir yöntem sunduğum. Reklamların yerleştirilmesi için Ad Inserter. Kullanımı süper kolay.
- En önemli eklentiyi sona bıraktım. Blog yazınızı hazırlamanızı sağlayacak eklenti. WordPress yüklendiği an Gutenberg Editor ile birlikte gelir. Bu çok fonksiyonlu bir editördür ve istediğiniz her şeyi sunar. Daha zengin bir yazı için Gutenberg Blocks – Ultimate Addons for Gutenberg eklentisini kurabilirsiniz.
Blog Sayfam için gerekli ücretsiz WordPress eklentileri Nelerdir?
1. Google Site Kit | Çoklu kontrol paneli: Search Console, Google Analytics, Adsense, Page Speed Insights, Optimize |
2. Simple Social Buttons | Yazılarınızı kolayca sosyal ağlarda ve kişilerle paylaşın. |
3. Contextual Related Posts | Temanızın “ilgili yazılar” özelliği büyük ihtimalle vardır. Ancak bu eklenti size nokta atışı “ilgili yazılar” göstermenizi sağlar. |
4. All in one WP Migration | Sayfanızın güvenliğinden siz sorumlusunuz. Hafta 1 sayfanızı, resimler, yazılar, tema dahil olacak şekilde yedekleyin. |
5. Yoast SEO | Blog yazınızda SEO kontrollerini yapmanıza yardımcı olacaktır. Uzmanlaştıktan sonra kaldırılabilir. |
6. Webcraftic Robin image compressor | Diğer bir çok bilinen marka en fazla aylık 250 resim hakkı verirken bu eklenti sınırsız hak verir ve %60’a varan küçültme sağlar. |
7. Akismet Anti Spam | Küçük büyük sayfa bakmaksızın spam saldırısı yapılır. Bu eklenti sayfanızı bu saldırılardan koruyabilir. |
8. LiteSpeed Cache | Sayfanızda çalışırken (güncelleme, yazı yazmak) oluşacak çöplerin temizlenmesi gerekir. Kullanımı çok basit bir eklentidir. |
9. Ad Inserter | Reklamlarınızın sayısı, nereye yerleştirildikleri çok önemli. Bu konuya birazdan geleceğiz. Ama bu işlemleri çok basit hale getiren eklenti. |
Sayfa Hızı – Yazılarınızda kullandığınız resimler
Bu konuyu “Blog Yazımda SEO” başlığında detaylı inceleyeceğim ama bu noktada öncelikle şunu belirtmek gerek: Google resimleri, videoları çok sever. Bunları ve diğer bazı araçları kalite ölçütü olarak görüyor. Bu sebeple yazılarınızda birden çok görsel olacağını biliyorum. Bu durumda bu resimlerin yazınızın yer aldığı sayfayla birlikte yüklenmesi gerek. Bu durumda resimlerin yüklenmesi sayfanızı yavaşlatır. Bunun için yapabileceğiniz işlem çok basit.
Yukarıdaki bölümde de yer alan resim sıkıştırıcı eklentilerden birini kullanmanızı öneriyorum. Teknik uzmanlar bunu sayfa dışında yapıp sıkıştırılmış resimleri yüklemeyi seçebilir. Bana göre gerek yok. Bu zorunlu bir eklenti bana göre ve tek tuşla bütün sıkıştırmayı yapabilirsiniz. Ücretsiz. Ayrıca resimleriniz depolanır.
Benim önerim : Webcraftic Robin Image Compressor.
Diğer çok bilinmiş eklentilerin aksine sınırsız ve ücretsiz hizmet veriyor. Ayrıca üyelik, kayıt yok. İndirin, yükleyin, ayarları yapın ve tek tuşla “optimize et” deyin. Bu kadar.
Sayfa Hızı – Reklamlara Dikkat!
Sonuçta hepimizin blog sayfalarımızdan beklentisi, isteği emeğimizin karşılığı olan bir gelir elde etmek. Bu gayet doğal. Ve bunun için en sıkça kullanılan para kazanma yöntemi reklamlar. Pasif gelir de denmesinin sebebi sayfanıza bir seferde koyacağınız reklamların “ömür boyu orada kalması”. Siz hiç bir şey yapmasanız da sayfanıza gelen ziyaretçilerden size para kazandırması.
Reklam gelirleri şu metot ile hesaplanmaktadır. Bu anlattığım metot Google’a ait meşhur Ad Sense tarafından uygulanan metot.
Öncelikle şu her yerde uçuşan kısaltmalara bir anlam verelim ve sadece işe yarayacakları konuşalım.
- CPC: cost per click – tıklama başına maliyet
- CPM: Cost per impression – etkileşim başına maliyet. Cost/1000 imp
- RPM: Revenue per 1000 impressions – her 1000 etkileşim başına gelir
- CTR: Click through rate: tıklanma sayısı/toplam etkileşim
Diyelim ki, ziyaretçileriniz yazınıza tıkladığında, yani sayfanızı ziyaret ettiğinde, reklam görünür oluyor (etkileşim yaratıyor) ama ziyaretçi reklama tıklamıyor. Yani reklamı görüyor ama tıklamıyor. Bu durumda CTR oranı düşük olacaktır. CTR oranı şunun için önemli. Google iki yolla para aktarıyor bize.
- Reklama tıklanırsa. Reklam veren diyor ki benim reklamıma her tıklama için 5 Lira vereceğim. Google komisyonunu aldıktan sonra geri kalanı bize geliyor.
- Her 1000 reklam etkileşimi için Google bize yine para öder. Diğer bir ifadeyle her 1000 ziyaretçinin tamamının reklamı gördüğünü düşünürseniz, 1000 ziyaretçi başına etkileşim parası.
Bunları anlamanız yeterli. Bu bilgilerden şunlar çıkıyor:
- Reklamları sayfanıza gelen tüm ziyaretçilerin görebileceği yere koyun. İçerik başlamadan, içerik içinde 2 veya 3. paragraftan sonra, ilgili yazılar bölümünün hemen üstüne. 1 tane de sayfanızın sağ barına.
- Reklamları sayfanızda en uzun süre kalınması mümkün bölümlere yakın koyun. Örneğin sayfanızda bir video var, ya da güzel bir grafik ya da ilgili yazılar bölümü…bunların dibine reklamı koyun ki ziyaretçi o bölümlerde zaman geçirirken reklamı atlamasın.
Bazı kişiler “O zaman ben 10 tane reklam koyarım ne kadar etkileşim olursa o kadar iyi” falan diyerek cinlik peşinde koşabilirler.
Sakın bunu yapmayın. Yazılarınıza koyacağınız her reklam sayfanızı yavaşlatır, Google kalite testinden kalmanıza sebep olur. Reklam bombardımanı okuyucularınızı kafadan kaybetmenize yol açar. Siz sürekli reklam çıkan bir sayfadan memnun kalır mısınız? Hatırlayın tek kaynak siz değilsiniz. Memnun olmayan okuyucular tek tıklamayla sizi bırakır.
Hadi gelin akılda kalsın hemen liste yapalım.
Blog yazımda reklamları nereye koymalıyım? Blog yazımda kaç reklam olmalı?
Blog yazımda kaç reklam olmalı?
Blog yazımda reklamları nereye koyacağım? |
Blog yazınızda öncelikle kullanımı kontrol edin (Google Analytics). Aramaların %80-90’ı artık mobilden yapılıyor. Bu durumda sayfanızın sağ barına reklam koymak çok anlamlı değil. Ağırlıklı mobilden sayfanıza ziyarteçi geliyorsa sağ bara (side bar) tek reklam koyun.
|
Yazınız başlamadan/içerikten önce reklam koyun.
|
|
Yazınızın uzunluğuna göre paragraflardan sonra reklam koyun. Her bin kelime için 2-3. paragraftan sonra 1 reklam atın böyle devam edin.
|
|
En çok vakit geçirilecek bölümlere 1 tane atın. Video altı/üstü, grafik/tablo üstü/altı. Ama paragraf arası reklamlar zaten bu bölümlere yakınsa tekrar reklam atmayın.
|
|
Yazı bittikten sonra ilgili yazılardan önce atın. | |
1000 kelimelik bir reklamda | En fazla 5 reklam koyun (sağ bar dahil) |
1000 kelimden fazla ise her 1000 kelime için paragraftan sonra 1 reklam koyun. | 5 + her 1000 kelime için +1 reklam |
İlave olarak + | |
Ayrıca özel olarak: | Yeni bir güncelleme ile Google sayfa sonu sabit reklamlara izin verdi. Yani okuyucularınızı kızdırmadan her sayfanın altında 728*90 (daha küçük 340* 55) boyutlarında bir dikdörtgen reklam durabilir. |
Sayfa hızını bitirdik. SSL sırada.
Kullanıcı Güvenliği SSL Sertifikası
Blog sayfamızla ilgili olarak Google’ın kontrol edeceği ikinci özellik güvenlik durumu olacaktır. Biliyorsunuz internette yer alan her sayfamızın bir URL’si oluşmaktadır. Bu bir bakıma sayfalarımızın ya da yazılarımızın adresidir. Her adreste olan http/https durumu o adresin güvenilir olup olmadığını göstermektedir. Google https olan adresleri güvenli görmektedir.
Unutmayın tüm alan isimleri http olarak size satılır. Http, sayfanızla kullandığınız browser (örneğin Chrome, Firefox) arasındaki protokolü ifade eder. Sonuna eklenen “s” secure – güvenli anlamına gelir. Yani https ile başlayan sayfalarda; sayfa ile browser arasındaki iletişimin şifrelendiği anlamına gelir. Bu şifrelenme olmadığında sayfanız ve browser arasındaki iletişim düz metin olarak gözükecektir. Örneğin bir hacker/bilgisayar korsanı bu iletişiminize sızdığında aranızda geçen tüm iletişimi görüntüleyebilecektir. Alışveriş yaptığınızı ya da kişisel bilgiler verdiğinizi düşünün! Tümü açık yazı şeklinde hackerın karşısına çıkabilir. Bu sebeple Google şifrelenmiş yani https ile başlayan sayfaları tercih etmektedir. SSL sertifikası; ilk satın aldığınızda http ile başlayan tüm alan isimlerini şifrelemek için kullanılan sertifikadır. Yani ilk aldığımda https://www.blogyazarlarim.com olan URL, SSL sertifikasını uyguladığımda https://www.blogyazarlarim.com şekline dönüşecektir.
SSL Sertifikasını nasıl alabilirim?
- Öncelikle size sunucu hizmeti aldığınız firmadan bunu ücretsiz sağlamalarını talep etmenizi öneriyorum. Çoğu zaman sunucu hizmeti aldığınızda bu zaten hediye olarak verilir. Süresizdir ve tahmini fiyatı 60 TL olacaktır.
- Eğer bu parayı ödemek istemezseniz ve sunucu hizmeti veren firma ücretsiz SSL hediye etmiyorsa, sertifikayı ücretsiz alıp sitenize kendiniz de kurabilirsiniz.
Kullanıcı Dostu -Sayfa Haritaları ve Gezinme
Sayfanızı ziyaret edenlerin istediğini kolayca bulabilmesini sağlamanız gerek. Bu iki farklı açıdan incelenecek bir konu:
- Sitenizde ana sayfa kullanıyorsanız, başka sayfalar eklediyseniz.
- Ana sayfa tasarlamadan sadece yazılarınızı giriş sayfasında sunuyorsanız.
İlk durumda hem sayfalarınızın hem de kategorilerinizin iyi tasarlanması gerekir. Bunu bir şema ile çizerek yapın. Yani önce sayfalar diyerek tüm sayfaları yazın. Sonra kategorilerinizi listeleyin ve bu sayfalarla olan ilişkisini gözden geçirin. Google da tam olarak bu ilişkiler ağına bakıp düzenli mi diye bakacaktır. Bu düzeni Google’a anlatmanın iki çok basit yolu var.
- Yoast SEO eklentisinden sayfanızın tüm haritalarını çıkarıp Google Consel üzerinde site haritaları kısmına ekleyin.
- Temanızda hazır olan “Sayfada Gezinme” fonksiyonunu sayfanın alt bölümüne ekleyin. Ben olsam sağ bara da yine temanızda hazır olan “kategorileri göster” fonksiyonu eklerdim.
İkinci durum bundan çok farklı değil. Sadece kategoriler çok daha önemli. Çünkü sayfa tasarımı yapmadığınız için o kategoriler vitrin olacak. Yazılara başlamadan kategorileri ve alt-kategorilerini iyi düşünün. İlgi çekecek yazıları ve kategorileri ayarlayın ve onları vitrine koyun. Kategorilerin Google’a tanıtımı aynı yolla Search Consel üzerinden olacaktır.
Son olarak da başka çok önemli bir konuya bakmamız gerekir. Google sayfanızı endekslemeye başladığında her şeyi endeksler:
- Sayfalarınız
- Kategoriler
- Yazılarınız
- Etiketler
Ancak ve ancak siz bir sınır getirirseniz mesela sadece yazılarınızı endeksler. Bu şu açılardan önemli:
1- Sayfanızın tanıtımı: Sayfanızın Google üzerinde nasıl tanıtılmasını istersiniz? Yani arama yapanlar en kaliteli yazılarınızı mı görsün yoksa yazınızda kullandığınız bir etiketi mi? Ya da çok profesyonelce tasarlanmamış sayfaları mı? Blog yazımda SEO konusunda detaylı anlatacağım ama şunu belirtmek isterim, yazılarınızı SEO tekniklerine uygun hazırlarken sayfalarınızı, kategorilerinizi hatta etiketlerinizi de ayarlamazsınız. Yani Google’a her şeyi endeksle derseniz her şeyi SEO için hazırlamanız gerekir. Ayrıca unutmayın Google amaca, içeriğe baktığına göre sayfalarda, kategorilerde, etiketlerde bunu bulamayacaktır.
2- Çoğaltılmış içerik: Google çoğaltılmış içeriği cezalandırır. Bunu kendisini aldatma olarak görür. Bu durumda şunu düşünün! Kaliteli bir yazı yazdınız ve o yazı için elbette bir kategori ve bazı etiketler seçtiniz. Hepsi endekslendiği zaman manzara şu olacaktır. Kategori aramalarda çıkacaktır ve tıklayan o yazınızı bulacaktır. Etiketler aramalarda çıktığında Google yine aynı yazınızı bulacaktır. İşte bu durum sıralamanızı olumsuz etkileyebilir.
3- Değer katan içerik: Tüm bunları anlattıktan sonra yapılacak iş basittir. Önce bir kontrol yaparız. Google Analytics üzerinden tüm endeksli içeriği görebilir ve o rapordan örneğin kategorilerin ya da etiketlerin endekslenmesinin ne kadar trafik getirdiğine bakabiliriz. Çok büyük ihtimalle SEO yapamadığımız için çok düşük olacaktır. Yani bu durumda Google’a sadece yazıları endeksle demek en iyisi olacaktır.
Toparlayalım mı? Liste yapalım yine elinizin altında olsun yapacaklar listesi.
Blog Sayfamda SEO – Site Haritaları ve Sayfada Gezinme
Yoast SEO Eklentisini kullanarak nelerin endekslenmesini istediğinizi belirleyin. | Sayfaları ve kategorileri önce bir kağıda çizip hazırlığınızı yapın. Aralarındaki ilişkiyi çok iyi kurun. |
Değer katmıyorsa kategorileri ve etiketleri endekslemeyin. Değer katıp katmadığına yani trafik çekip çekmediğine Google Analytics Davranış Safa İçerikleri bağlantısından bakabilirsiniz. | Ücretsiz WordPress temalarının tamamında “sayfada gezin” ve “kategorileri göster” fonksiyonları vardır. Sayfa sonuna ya da sağ bara ekleyin. |
Eğer sayfalar, kategoriler, etiketler endekslenecekse her şey için tek tek SEO yapın ve meta açıklama yazın. | Yoast SEO eklentisinden Özelliklere girip Site haritalarını görmeniz mümkün. Google’a yardımcı olmak için bu haritaları kopyalayın ve Search Console üzerinde site haritaları bölümünde yapıştırarak ekleyin. |
Görünmeyen Faktörler
Bu yazımın en başında sizlerle birlikte 3 önemli alan belirlemiştik:
- Sayfa Hızı
- Kullanıcı Güvenliği
- Kullanıcı Dostu
Bu 3 alana “Klasikler” demiştim çünkü tüm rakiplerinizin üç aşağı beş yukarı SEO yapmaya çalışacakları alanlar bunlar. Emin olun çok az rakip bu 3 alanda hakkıyla SEO yapıyor. Ama yine de biz ilk sayfa ilk 5’e oynuyoruz ve bunları yapmak yetmez. Google başka nelere göre en iyiler arasından sıralama yapıyor olabilir? Ben bu faktörlere görünmeyenler diyorum çünkü bundan sonrası tamamen akıl yürütme.
Hadi gelin biraz zorlayalım kendimizi. Ne demiştik uzmanlık, otorite, güven (E.A.T.). Google başka nelere bakabilir? Sayfamızın bir alan adı var dimi? www.reklamdedektifi.com örneğin. Minimum alan isimleri 1 yıllık alınıyor. Peki diyelim ki siz 3 yıllık aldınız? Bence işe yarar. Peki sunucunuz? Bence kesinlikle bakar. Eğer sunucunuz kesintiye uğrayıp duruyorsa, sunucu hizmeti aldığınız firma pek bilinmeyen bir firma ise? Peki sayfanıza kurduğunuz eklentiler? Mesela Google tarafından çıkarılan eklentileri kurmak Google’ın hoşuna gitmez mi? Evet gider. Peki 20 tane eklentiniz olursa? Hiç iyi bir fikir değil. Peki sayfanıza hangi sıklıkla yazı girdiğiniz, hangi sıklıkla sayfanızı, eski yazılarınızı güncellediğiniz? Tabi ki, “sayfayı sahiplenmişler geçici değil bu sayfa” der. “Bilgiler güncel” der. Yeri gelmişken temanıza bakmaz mı? Kullandığı tema popüler mi, yorumları iyi mi? Evet bakar tabi. Acaba biraz daha zorlarsak akıl yürütmeyi, sunucuların ve sunucu sağlayan firmanın Amerika’da olmasını isteyebilir mi? Tabi ki bence evet. Ya da en azından Avrupa’da. URL yani alan adınız ve zorunlu bağlantı kısmı? Tabi. Araştırmalar gösteriyor ki arama yapanlar kısa anlaşılır URL’lere tıklıyor. Peki sayfanızın gizlilik politikası ve kullanım şartları belgeleri olsa? Elbette. Google Analytics ve Google Console kullanımı Google için önemli olabilir mi? Sorduğunuz ayıp! Peki , diyelim ki ekşi sözlük sayfanıza bağlantı verdi? Ya da başka konusunda otorite bir sayfa? Baya önemli evet bakar. Yazılar yorum alıyor mu? Bence bakar. İnsanlar yorum yapıyorsa, sayfanız ilgi çekiyordur di mi?
Bunu aslına bakarsanız devam ettirmek mümkün. Çok fazla reklam, kötü içerikli reklamlar, yanlış yerde reklamlar… Çünkü bizler artık işin mantığını kapmış durumdayız. “Ben bir sayfada neye dayanamam” diye oturup düşünün ve kendi blog sayfanıza uygulayın. Çünkü Google sizin gibi düşünmeyi başarmış durumda. Bir çok rakibiniz 3 tane klasik SEO taktiği uygularken siz bambaşka bir seviyede olacaksınız.
Brain Dean tarafından hazırlanan efsane blog yazısına bir göz atın. Akıl yürütme konusunda benim en kıymetli kaynaklarımdan biri:
Google Ranking Factors by Mr. Dean
Belki benim yakalayamadığım sizlerin yakaladığınız diğer faktörler. Sonuçta Google 200+ faktörle çalışan bir algoritmamız var diyor.
Kapatırken geldiğimiz noktayı özetleyelim:
- Google bizden ne ister artık biliyoruz. EAT/YMYL, amaç, kalite, niyet.
- Blog Konusu Araştırması nasıl yapılır biliyoruz.
- Google bizi kontrol etmeye geldiğinde sayfamızı, yazılarımızı, yazı içeriklerini ve bizi kontrol edeceğini biliyoruz.
- Bu kontrollerden geçmek için kullandığımız tekniklere SEO denir ve biz artık blog sayfamızda hangi başlıklarda ve nasıl SEO uygulamamız gerektiğini biliyoruz.
- Blog sayfamızda SEO demek, hız, kullanıcı güvenliği, kullanıcı dostu ve görünmeyen detayları uygulamak demek.
Sıradaki yazım bu serinin 2. Yazısı olacak: Blog yazımda SEO
Çok teşekkürler. Görüşmek üzere.
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.